-
1 pes
pes1 int ich passe!;pes demek v/i passen, aufgeben;pes doğrusu jetzt reicht’s aber!;pes etmek aufgeben, sich ergebenpes2 leise, flüsternd, gedämpft; tief (Stimme);pes perdeden konuşmak sehr verhalten sprechen -
2 pes
1. \pes! es reicht!; ( yeter) genug!\pes demek/etmek kapitulieren, aufgeben, sich geschlagen geben, das Handtuch werfen2. \pes perdeden konuşmak ( alçak ve kalın sesle) mit gedämpfter Stimme sprechen; ( yumuşak bir dil kullanarak) mit sanfter Stimme sprechen
См. также в других словарях:
pes etmek — 1) yenilgiyi kabul etmek, pes demek 2) yenileceğini anlayıp sırtının yere gelmesini istemeyen pehlivan, yenildiğini kabul anlamına ya pes ediyorum demek veya hasmının kispetine eliyle vurarak işaret vermek 3) birinin aşırı kurnazlığı karşısında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pes — 1. ünl., Far. bes Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için veya birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılan bir söz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller pes demek pes etmek 2. sf., Far. pest Hafif, yavaş sesle söylenen, pest,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pes demek — karşısındakinin kendisinden daha üstün olduğunu kabul etmek, boyun eğmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
havlu atmak — sp. 1) antrenör sporcusunun karşılaşmayı terk ettiğini bildirmek için ringe havlu fırlatmak 2) başarısızlığını kabul edip mücadeleyi bırakmak, pes etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Mehmed II. — Mehmed II. (محمد بن مراد / Meḥemmed[1] b. Murād; * 30. März 1432 in Edirne; † 3. Mai 1481 bei Gebze), genannt ابو الفتح / Ebū ʾl Fetḥ /‚Vater der Eroberung‘ und später فاتح / Fātiḥ /‚ … Deutsch Wikipedia
köşe tutmak — karışmak, kendini belli etmek, görünmek Kemanın ince gıy gıylarına boş mağaralardaki ses akisleri gibi öten pes perdeden bir öksürük köşe tutuyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük